TMMOB, İTO, DİSK KESK ortaya koydu: Kartalkaya’da facia nasıl geldi?
“`html
Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve İstanbul Tabip Odası (İTO), Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de 79 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan yangın üzerine bir basın toplantısı düzenleyerek ortak açıklamalarda bulundu.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu’ndan Aydan Adanır Usta ve KESK İstanbul Şubeler Platformu’ndan Barış Uluocak’ın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, “Kamusal denetim ve yasal düzenlemeler olmadan, sermayenin kar hırsı bu tür trajik olayları kaçınılmaz hale getiriyor. Sonuç olarak bizler bu faciaların bedelini ödüyoruz; yangınlar, depremler ve iş kazaları ile yaşamlarımızı kaybediyoruz.” şeklinde bir değerlendirme yaptı. Açıklamanın devamında ise şu ifadeler dikkat çekti:
GEREKEN ÖNLEMLERİN ALINMADIĞI AÇIKÇA ORTADA:
Yangın, önceden tahmin edilemeyen ve ne kadar süreceği bilinmeyen bir afettir. Bilim ve teknolojinin sunduğu imkanları kullanarak, gerekli önlemleri almak ve bunları uygulamak zorundayız. Mühendislik çözümleri ile periyodik bakım, denetim ve önlemlerle bu tür kazaların önlenmesi mümkün, ancak yaşanan olaylar bu gerçeği gözler önüne seriyor.
Yangının nedenleri ve binanın yangın güvenlik tedbirleri resmi incelemelerle netlik kazanacak; fakat bilinen ve kanıtlanan bir gerçek var ki, yangın güvenlik önlemleri yetersiz kalmıştır. Sosyal medya ve basında yayımlanan görüntüler, tahliye sürecinde ciddi sorunlarla karşılaşıldığını gösteriyor. Merdiven boşluklarının dumanla dolması, üst katlardaki bireylerin çaresiz kalmasına yol açmıştır.
2017’DE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER YETERSİZ ÖNLEMLERE NEDEN OLDU: Grand Kartal Hotel, Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan, 237 kişinin konakladığı bir oteldir. Bu tesisin 350 yatak kapasiteli ve 161 odalı olduğu bilinmektedir. Yangın anında güvenliği sağlamak için otomatik Sprinkler sisteminin zorunlu olduğu bu tür binalarda, mevcut durumun nasıl olduğu belirsizliğini korumaktadır; yangın algılama sisteminin çalışıp çalışmadığı ise muhtemelen sorgulanmalıdır.
Üstelik, yangın güvenlik sistemlerinin zorunlu olup olmadığı da sorunludur. 29 Haziran 2017 tarihinde yapılan yasal değişiklikle, eski binalar için yangın önlemleri yükümlülükleri kaldırılmıştır. Böylece mevcut yapı olarak adlandırılan binaların yangın güvenliği düzenlemeleri eksik kalmıştır.
YANGIN DENETİMLERİ BELEDİYELERE EMANET EDİLDİ: TMMOB, yıllardır yangın güvenliği önlemlerinin yetersizliğine dikkat çekmektedir. Son çıkan yangın, bu durumun acilen ele alınması gerektiğini bir kez daha göstermiştir. 2012 yılında çıkarılan genelgeyle, yangın projelerinin denetimi itfaiyeden alınıp ilçe belediyelerine verilmiştir. Bu, yangın güvenliği sisteminin göz ardı edilmesine neden olmuştur.
DENETİM EKSİKLİĞİ BİR KEZ DAHA GÜNDEMDE:Yangınlar sonucunda yaşanan can kayıplarının sorumlusu, denetim görevini yerine getirmeyen hükümet ve bu koşullardan yararlanan yatırımcılar olmuştur. Türkiye’nin denetim eksikliği yeniden su yüzüne çıkmıştır. Kamusal güvenliği ön planda tutan TMMOB, olayda yaşananların ardından düzenli denetimlerin şart olduğunu vurgulamaktadır.
Hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı, yaralananlara acil şifalar diliyoruz. Ortak açıklama yapan demokratik kitle örgütleri, can güvenliği için alınması gereken önlemlerin “kaynak israfı” olarak görülmemesi gerektiğini ifade etmekte; yasal düzenlemeler ve denetimlerin gerekliliğini vurgulamaktadır. Sorumluların belirlenmesi ve gerekli yaptırımların uygulanması için adli süreçlerin sürdürülmesi elzemdir.
HÜKÜMETE ÇAĞRIMIZDIR: Hükümetten ricamız, Yangından Korunma Yönetmeliği’nde acil değişiklikler yapılmasıdır; kamuya açık binalarda uzman mühendis bulundurma zorunluluğu getirilmeli, yangın algılama ve uyarı sistemlerinin düzenli bakımı sağlanmalıdır.
Bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına, bina yöneticileri, işletmeciler ve yerel yöneticileri, önlem alma konusunda harekete geçmeye davet ediyoruz. Her ölümün birer cinayet olduğunu hatırlatıyor ve ihmali olanların en kısa sürede cezalandırılmasının gerekliliğini vurguluyoruz. Bu tür acı olayların takipçisi olacağız ve kâr değil hayat önceliği olan bir düzen için mücadelemize devam edeceğiz.
(ANKA HABER AJANSI)
“`