İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı, kent genelinde yapılan hızlı tarama çalışmaları ile riskli yapı tespitleri, tahliye ve yıkım süreçlerine ilişkin çalışmaları ilçe Belediyeleri ile koordineli bir şekilde gerçekleştiriyor.
Bu kapsamdaki Avcılar’da E Sınıfı Yapı Grubunda (Çok Yüksek Riskli) olduğu tespit edilen 1981 yılı yapımı binanın yıkımı Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara’nın tanıklığında gerçekleşti.
‘BUGÜN İSTANBUL’DA RİSKLİ BİNA KALMAZDI’
Yıkım öncesi konuşan İmamoğlu, boş arazilerin ve rantı yüksek yerlerin kentsel dönüşüm hikayesi olarak lanse edilmeye çalışıldığına dikkat çekerek, “Geçmişte boş alanlara, boş sahalara; yürütülen, yapılan imarlarla elde edilen rantların üçte biri harcansaydı -bizim tespitimize göre 120-130 milyar dolara yakın- bugün İstanbul’da riskli bina kalmazdı. Bakın son 20 yıldır bahsettiğim yerlerde rantla ilgili imarsız yere imar, birinin imarını arttırarak kamunun alanının lüks konuta dönüştürüp imarlı hale dönüştürülmesiyle çalışma yapılarak elde edilen rantın üçte biri. Bu ne zamandan beri? Özellikle 2002’den bu yana olan kısman bahsediyorum” diye konuştu.
Kentsel dönüşüm için yaptığı iş birliği çağrısını yineleyen İmamoğlu, “Bu bir marka yarışı ya da bir sistem yarışı değil. Bu yarıştan öte birlikte ve beraber tedbir alınarak insanların yaşamını bir an önce kurtarma yarışına dönüşmeli” dedi.
Deprem güvenliği olmayan 6 katlı binanın yıkımına tanıklık eden İmamoğlu şunları söyledi:
SON 5 YIL 25 YILA BEDEL: Son 20 yılı aşkın süreye baktığımızda İstanbul’umuzun sahillerinde, en değeri yüksek alanlarında, ana arterlerin kıyılarında bunlar kentsel dönüşüm hikayesi diye İstanbul’a yutturulurken biz şu anda bu alanlarla değil tam tersine İstanbul’da son 5 yılda 25 yıla bedel kentsel dönüşümle ilgili daha fazla bina yıkımına, daha fazla kentsel dönüşüm sayısına ulaşmış bir yönetim ekibiyiz. Özellikle kamu arazilerini, dere yataklarını, deprem toplanma alanlarını ya da bireysel parsellerin imar değişiklikleriyle uğraşan değil, bu alanları da toplum lehine açan, dere yataklarını ıslah eden, çevresini Yaşam Vadileri şeklinde bütün İstanbullulara kazandıran bir dönemi İstanbullulara yaşatıyoruz.
1 MİLYON 800 KİŞİNİN YAŞADIĞI 35 BİNADA TESPİT YAPTIK: Özellikle hızlı tarama ile ilgili çalışmalarımızda da yine ilçe belediyeleriyle iş birliği yaparak tam gaz devam ediyoruz. Çünkü ne yazık ki bizi ürküten, korkutan derecede, yapı envanterinde sıkıntılarımız var. Kentsel dönüşüm çerçevesinde hızlı tarama yaptığımız 35 bin binada toplamda 1 milyon 800 bin insanımızın yaşadığı yapılarda insanlarımızın hayatına dokunduk. Onlara yol gösterdik, yön verdik. Bir kısmının kendilerinin binalarına başlamalarına fırsat tanıdık. Bir kısmını bizler devreye girerek yapmaya çalıştık ve devam ediyoruz.
EKONOMİK KRİZ DÖNÜŞÜMÜN ÖNÜNÜ KESİYOR: Çok daha fazlasını, çok daha hızlı yapmak zorundayız. Hepimiz biliyoruz ki depremle ilgili sürecin zamanı yok. Bugünü yok, bir saat sonrası yok, yarını yok. Her an yaşayabileceğimiz bir afetten, bir felaketten bahsediyoruz. Tabii böyle bir organizasyonun kurulabilmesi için çok çaba sarf ettiğimizin altını çizmek isterim. Özellikle son dönemde sadece bizim değil, sektörün ve insanlarımızın önünü kesen en önemli faktörlerin başında ülkemizdeki ekonomik kriz, yüksek enflasyon, yüksek maliyet, insanlarımızın gelirinin düşmesi ciddi oranda bu yenilenmeyle ilgili adım atmamızın önünü kesmekte.
MİLLETİN BU KÖTÜLÜKLERE TAHAMMÜLÜ YOK: Son dönemde bakanlıklarla yapmış olduğumuz olumlu görüşmelerde atılan doğru adımlar, atılan iyi adımlar kötü mü oluyor? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla bir kısım adımlar attık. Çevre Şehircilik Bakanlığı bir kısım adımlar attık. Maliye Bakanı’yla bir kısım adımlar atmak için cansiperane çalışıyoruz… Milletimiz için, İstanbul için, halkımız için, Türkiye’ye örnek olması adına, Türkiye Belediyeler Birliği üzerinden bütün şehirlerimiz için. Bu manada, bu kötülüğün milletimize bu kötülüğün yapılmamasını özellikle istiyoruz. Milletin bu kötülüklere tahammülü yok. Milletin sesini ve çağrısını aslında biz duyuyoruz.
6.840 BİNA ÇOK YÜKSEK RİSKLİ
İBB hızlı tarama testleriyle 6.840 binanın çok yüksek riskli yapı olduğunu tespit etti. 6.840 bina kendi içerisinde 3 etaba ayrıldı. Buna göre 1. etaptaki 318 bina kendi kendine çökme tehlikesi taşıyor. Bugüne kadar 7.609 kişinin yaşadığı tespit edilen 200 binada 2.174 bağımsız birimde tahliye ve yıkım işlemleri başlatıldı.
Yüzde 0 (Sıfır) deprem güvenliği olan 2. etapta ise 1.238 bina bulunuyor. 6.195 kişinin yaşadığı bu binalardan 1.770 bağımsız birim bulunan 171’nde tahliye ve yıkım işlemleri başlatıldı.
Deprem dayanımı yüzde 0-25 arasındaki 3. Etapta ise 5.284 bina tespit edildi. 11.375 kişinin yaşadığı tespit edilen 343 adet binada 3.250 bağımsız birimde tahliye ve yıkım işlemleri başlatıldı.
İlk iki etapta yer alan yüzde 0 Deprem Güvenliği Oranına sahip toplam 1.556 binada; 13.804 kişinin yaşadığı 371 adet binada 3.944 bağımsız birimde dönüşüm süreci başlatıldı.
Tüm etaplar toplamındaki 6.840 binada ise; 25.179 kişinin yaşadığı 714 adet binada 7.194 bağımsız birimde tahliye ve yıkım işlemleri başlatıldı.
(HABER MERKEZİ)
More Stories
İstanbul’da Gün Batımında Kartpostallık Manzara
Antalya’da Beydağları Sahil Milli Parkı’nda Yangın Kontrol Altına Alındı
Battal İlgezdi hakkında iddianame hazırlandı